6 Aralık 2018 Perşembe

OSMAN GAZİNİN RÜYASI

Rivayetlere göre Osman Gazi rüyasını 1285 yılında görmüştür. rüyasında herkesinde yanlış bildiği Şeyh Edebali Osman beyin hocası değil dönemin zatlarından biridir. Osman gazi bir gece ibadetini yaptıktan sonra uykuya dalar ve rüyasında bu zatı görür yani şeyh edebaliyi.
şeyh Edebalinin göğsünde bir ay doğuyor ve Osman beyin göğsüne giriyor ve ardından Osman'ın karnından bir ağaç bitiyor. öyle bir ağaç ki bütün bir cihanı kaplıyor, cihana bereket saçıyor. böyle bir rüya ben görsem ne düşünürdüm acaba çok merak ediyorum. Osman gazi bu rüyayı gördükten sonra şeyh Edebali ye gidip bu olayı anlatıyor ve Edebali ona müjdeyi veriyor. "ey Osman yüce rabbim sana ve nesillerine padişahlık verdi, benim kızım da senin eşin olacak" diyor. düşünsenize bir rüya görüyorsunuz ve 6 asırlık süren bir imparatorluğun kurucusu olacağın müjdeleniyor.

böyle bir haber alan Osman gazi durur mu çekti kılıcı bindi atına doğru tekfurların elinde bulunan kulacahisar kalesini fethetmeye. bu fetihten sonra rahat durmaya Osman gazi daha çok fetihler yapmaya başlamıştır.

OSMANLI DEVLETİNİN TEMELLERİ ATILIYOR

Türk Tarihinin en uzun süre ayakta kalan devleti: Osmanlı İmparatorluğu. Aslında sadece Osmanlı Devleti için bir blog açılıp yazı yazabilirim ama bu blogtan devam edeceğim yazılarıma. Türkler o şanlı atalarımız çok uzun yıllar Avrupa ya doğru Asya dan göçler başlatmış kimisi Avrupa'nın doğusuna kimisi hazar gölünü Türk yurdu haline getirmiş ancak hiç biri Selçuklular kadar savaş direnci yaşam direnci gösterememiştir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu'nun kapıları Türklere sonuna kadar açılmış ve akın akın Türk boyları devletleri Anadolu ya gelmeye başlamıştır. Büyük Selçuklu hükümdarı Alpaslan Anadolu ya tutunarak burayı yurt haline getirdi.

Gelişen olaylar neticesinde Büyük Selçuklu Devleti yıkılmış yerine Anadolu Selçuklu Devleti kurulmuştur. Yıllar geçtikçe Anadolu'nun Türk nüfusunu artmaya başlıyordu ve Türk beylikleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Kösedağ savaşından sonra Anadolu Selçuklu devleti yıkılma sürecine girmiş ve Türk beylikleri kendi kaderini belirlemek zorunda kalmışlardır. bu beyliklerden biri de Kayı boyu idi. Bizans devletine komşu olan Kayılar Bilecik söğüt çevresinde hayatlarını sürdürmekteydiler. başlarında ise Ertuğrul gazi bulunmaktaydı. nitekim televizyonlarda o dönemi anlatan dizilerde mevcuttur izlemenizi tavsiye ederim.

Ertuğrul gazinin 90 yıllık hayat serüvenin sona ermesiyle birlikte tahta oğlu Osman geçmişti. Ve işte asıl şan, şöhret, ün, Türk gücü bundan sonra ortaya çıkmıştır. Osman beyin tahta geçmesiyle birlikte savaşların dozu artmış ve girdiği savaşları kazanan Osman beyin şöhreti git gide artmaya başlamış ve karışıklık içinde olan Anadolu beylikleri yavaş yavaş Osman beye itaat etmeye başlamıştır. Ataklarına son gaz devam eden Osman bey karacahisarı da ele geçirmiş ve 1299 yılında Kayı boyunu Osmanlı Devleti olarak ilan etmiştir. Bir sonraki yazımda daha detaylı bilgiler ve o meşhur rüya rivayetini anlatacağım

30 Nisan 2018 Pazartesi

YEGANE AMAÇ BÜTÜN TÜRKLERİ BİR ARAYA TOPLAMAK?


Dillere destan olan Timur devleti.  Timur han tarafından 1370 yılında kurulmuş olan devlet savaşçı kimliği ile ön plana çıkmaktaydı. Çok kısa süre içinde sınırlarını genişleten Timur bey Marmara kadar gelmiş bursayı ele geçirmişti. Timur devleti tarihinde 5 tane hükümdar bulunmaktaydı lakin ben Timur hana biraz daha ayrıntılı değinmek istiyorum. Tarihte aksak Timur olarak da bilinen Timur un kökeni Moğollara dayanmaktaydı ve Moğolların tarih sahnesinde neler yaptığını az çok hepimiz biliyor olmalıyız. Böyle bir adamın kökeni Moğollara dayanan bir hükümdarın sakin kalmasını bekleyemeyiz. Kendisini Türk tarihinin en büyük hükümdarı ilan etmiştir ve kısa sürede bir sürü başarı kazanmıştır. 20 li yaşlarda tahta çıkan Timur horasan bölgesinde savaşlara girmiştir. Diğer devletlerle ittifaklar yaparak kendi devletini kurmuştur. Maveranünnehir bölgesine sığmayan bir büyüklüğe sahip olan devlet topraklarını büyütmek amacıyla Harezmî bölgesine seferler düzenlemiş ve Harzemşahlar devletini himayesi altına almıştır.

Hepinizin de bildiği gibi Osmanlı devletinde fetret devrinin başlaması Timur devleti ile yapılan Ankara savaşı sonrasında gerçekleşmiştir. Timur Bey Beyazat’ın ağır taleplerini reddetmiş ve büyük bir ordu kurarak Osmanlı devletine savaş ilan etmiştir. İki Türk devleti savaş yapıyor ve bu savaş elbette çetin ve amansız olacaktı. Nitekim öyle oldu ama Osmanlı devleti savaşı kaybetti.

Diğer türk devletlerinde olduğu gibi dillere destan hükümdarların ölümü devletin zayıflamasına ve yıkılmasına sebep oluyor ve aynı olay Timur devletinin başına geldi.

29 Nisan 2018 Pazar

ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ


Malazgirt savaşından sonra Selçuklu devleti Anadolu’ya kadar ilerlemesini devam ettirmiş ve 6 yıl içinde Süleyman şah Anadolu Selçuklu devletinin bağımsızlığını ilan etmiştir. Bizans ile komşu haline gelen Süleyman şah 1077 yılında Selçuklu devletinden koparak kendi bağımsızlığını ilan etmiştir.
Süleyman Şah(1077-1086): Anadolu Selçuklu devletinin ilk hükümdarı olan unvanını taşıyan Süleyman şah İznik ve İzmit’i himayesi altına aldı ve güney batı yönüne doğru hareket etmeye başladı. Çanakkale ve Çanakkale boğazını da himayesi altına alan Süleyman şah Bizans’ı vergiye bağladı. Ardından boş durmayan padişah seferlerine devam etti ve güneye doğru ilerleyişini devam ettirdi.
O döneme kadar Türk tarihinin en büyük devleti olan Anadolu Selçuklu devleti bizansın sinsi oyunlarına ve savaşlarına karşı büyük bir başarı göstermiş ve 1176 yılında yapılan miryakefalon savaşı ile Bizanslılar Türkleri Anadolu’dan çıkaramayacaklarını anlamış ve Anadolu toprakları o kutsal topraklar Türk yurdu haline gelmiştir. Anadolu ve Türk tarihi için bu iki savaşın Malazgirt ve miryakefalon savasının önemini çok iyi anlamamamız gerekiyor.  Bizim Anadolu’da var olmamamızın sebebi bu iki savaş diyebiliriz. Sonrasında tabi sıkça savaşlar yapılmıştır. Türklere karşı cok taarruzlar yapılmış lakin o şanlı ordularımız hepsine göğüs germiştir.
Aslında Anadolu Selçuklu devletinin kahramanlarına, hakanlarına, padişahlarına ayrı ayrı değinmek isterim ve bunu ileriki yazımlarımda detaylı şekilde anlatacağım

27 Nisan 2018 Cuma

ANADOLU KAPISI VE BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ


Büyük Selçuklu devleti 1020 yılında Bağdat ta temelleri atılmış bir Türk devletidir. Türklerin Anadolu kapısı bu devlet sayesinde meydana gelmiştir. Selçuklu Devleti 1037 yılında bağımsızlığını ilan etmiş ve sınırlarını Mezopotamya ve Anadolu’ya kadar genişletmişlerdir. Türklere Anadolu kapısı 1071 yılında açılmış ve dönemin en büyük Türk devleti ortaya çıkmıştır. Dönemin en güçlü devletlerinden biri olan Bizans imparatorluğu varlığını sürdürmekteydi. Ve evet Hristiyanlar ve Müslümanların Anadolu da çatışmasının adımları atılmıştır. Yıkılmaz surlara sahip olduğunu varsayan Bizans’a 1453 yılına kadar direnmesine izin verdik. Büyük Selçuklu devleti Anadolu’ya kadar ilerlemek istiyordu ve 1071 yılında amansız bir mücadeleye giriştiler ve Bizans’ın Türklerle imtihanı o tarihten itibaren başlamış oldu.

Arslan Bey Dönem (1009-1025): Babası Selçuk bey 100 yılı devirmiş ve 109 yaşında vefat etmiş yerine oğlu Arslan bey geçmiştir. Babası hayattayken devlet kademesinde büyük görevler alan Arslan bey Selçuklu devletinin genişlemesi ve devlet olma yönünde büyük adımları vardır.
Tuğrul ve Çağrı Bey (1030-1063):  Arslan bey Gazneli Mahmut’a esir düşmesinin ardından bu iki kardeş tahta geçmiş ve devletin toparlanması 10 yılı bulmuştur.
Alparslan Beyi Dönemi(1063-1072): Malazgirt savaşının o muhteşem savaşın padişahı olan Alparslan Bizans’a en büyük darbeyi vuran ilk büyük kağandır.
Melik Şah dönemi(1072-1092): Selçukluların en tepe noktası melik şah ile birlikte olsa bile aniden vefat etmesi bütün dengeleri bozdu ve yerine geçen berkyaruk tahtı koruyamadı ve Selçuklu devleti bölünme sürecine gitti.
Aslında anlatacak çok şey var lakin sayfalar yetmiyor. Tarihimizi okuyalım bilelim koruyalım.

21 Nisan 2018 Cumartesi

HİNDİSTAN DA MÜSLÜMANLIKK...


Gazneli Devleti İran da Sasani devleti bünyesi altında 968 yılında kurulmuş olan bir Türk devletidir.

968-1187 yılları arasında Afganistan ve Hindistan bölgesi içinde hüküm sürmüş olan Gazneli devleti Müslümanlığı kabul etmiş bir Türk devletidir. İlk hükümdarı Sebük tegin olmakla beraber tam olarak bağımsızlığı ve devlet olma adımlarını alp tegin tarafından atılmıştır.

Alp tegin Hindistan seferleri sırasında hayatını kaybetti ve yerine Ebu İshak İbrahim geçti. Ebu İshak dönemi parlak geçmedi Gazneliler adına ve Gazne bölgesini leviklere kaybedince
samanilerden yardım istemek zorunda kaldılar ve Gazneyi geri aldılar.

Gazneli devletinin en parlak dönemi Gazneli Mahmut ile birlikte yaşanmıştır. Devlet kademesinde çokça değişiklik yapmıştır. İlk olarak devlet makamlarında tegin kelimesini çıkararak han ve sultan kavramlarını kullanmaya başlamıştır. Gazneli Mahmut ülkesinin sınırlarını Hindistandan ırak a kadar genişletmiştir. İlk olarak Karahanlı devleti ile birlikte işbirliği yaparak Sasani devletini yıkmayı başarmışlar ve sınır komşusu olmuştur bu iki devlet. Karahanlıların etkisi ile birlikte Müslüman olmuşlardır. Gazneliler Selçuklu devletinin himayesi altına girerek tarihe karışmışlardır.

11 Nisan 2018 Çarşamba

TÜRKLER İSLAM DİNİ İLE TANIŞTI


Karahanlı devleti orta Asya da ilk kez Müslüman olan ve İslam dinini kabul eden din olarak karşımıza çıkmaktadır. Orta Asya 840 yılında Uygurların Kırgızlar tarafından yıkılmasıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Karluk, Yağma ve

Çiğil Türkleri tarafından kurulmuşlardır. Tarihleri boyunca hiçbir Türk buyruğu altında yaşamayı sevmeyen bu atalarımız kendi özgürlüklerini ilan ederek devletlerini kurmuşlardır.

Bilge kül kadir han tarafından kurulmuş olup İslamiyet ile tanışmaları ve kabul etmeleri Saltuk Buğra Han tarafından olmuştur. Dilleri Türkçe olmakla beraber Uygur alfabesini de kullanmışlardır.
Çok sayıda yeniliklerin öncüsü olmuşlardır.

1)      İlk posta teşkilatını kurmuşlardır.
2)      İlk hastane olan Darüşşifayı kurmuşlardır.
3)      İlk medrese bu dönemde yapılmıştır.
4)      Burslu eğitimin öncüsü oldular.

İlk İslami eserlerde bu dönemde ortaya çıkmıştır.

1)      Kaşgarlı Mahmut: Divan-ı Lügati-t Türk
2)      Yusuf Has Hacip: Kutadgu Bilig
3)      Hoca Ahmet Yesevi: Divan-ı Hikmet
4)      Edip Ahmet: Atabet’ül Hakayık

29 Mart 2018 Perşembe

GEZMEKTEN YORULAN TÜRKLER...


Gerek orta Asya da olsun gerekse Avrupa da olsun sürekli göçebe yaşayan Türkler artık Uygurların devreye girmesiyle yerleşik hayata geçmeye başlamışlardır. Uygurların yerleşik yaşama geçmesiyle birlikte ticari bir kavram ortaya çıkmış ve tarım da gelişmeye başlamıştır. Sadece ekonomik olarak faydası olmamakla beraber Türk ve dünya tarihine sayısız eserler, kitabeler, anıtlar bırakmışlardır.

Göktürk devletinin zayıflamasıyla birlikte Türk boyları birleşmeye karar vermişler ve bunun sonucunda 11 tane boy birleşerek 744 yılında Moğolistan da Orhun nehrinin kıyısında Uygur devletini kurmuşlardır.

İlk imparatorları olan Kutluk Bilge Kül Kağan devletin bekasını oldukça yukarı çekmiştir. Sayısız zaferler kazanan Bilge reis 747 de aramızdan ayrılmıştır. Onun kademesini doldurmak için yerine oğlu Bayan Çur geçmiş ve oda sayısız zaferler kazanmıştır. Hani derler ya uzun süre tahta kalan devleti sömürür diye böğü kağan 20 yıl tahtta kalmış ve Uygurların bir nevi sonunu getiren adam olmuştur. İç çatışmalar sonucu tarihimize büyük faydaları olan Uygur devleti de dağılarak tarihin tozlu sayfalarına karışmışlardır.

20 Mart 2018 Salı

İSMİNDE İLK TÜRK KELİMESİ KULLANAN DEVLET ????


Göktürk Devleti… Evet bugünde isminde ilk kez Türk kelimesini kullanan devletimizi inceleyelim.

Türk tarihinin yeniden doğuşunu ve Türk devlet teşkilatının kurulmasının temelleri bu devlet sayesinde atılmıştır. Bumin kağan eşliğinde 546 yılında temelleri atılan devlet Bumin kağanın Juan Juan imparatorluğunun da himaye altına alınmasıyla 552 yılında fiili olarak kurulmuş olup Göktürkler olarak kayıtlara geçmiştir.

Büyük Göktürk devletinde toplam 5 tane imparator bulunmuştur.
1)Bumin Kağan Dönemi(546-552)

2)Kolo (Kara) Dönemi(552-555)

3)Mukan Dönemi(555-572) = Göktürk devletin de en uzun süre tahtta kalan imparator olmakla beraber bu dönemde büyük bir yükselişe girmiş ve Juan Juan imparatorluğunu ortadan kaldırmıştır.

4)Tapo Dönemi(572-581)

5) Işbara Dönemi(581-582)= Işbara dönemi ile birlikte Göktürkler zayıflamaya başladı iç karışıklarla boğuşan Göktürkler diğer devletlerde olduğu gibi Doğu Göktürk ve Batı Göktürkler olmak üzere ikiye ayrıldı. Tabi Türk tarihi bu ayrılma ile yıkılmadı Türklerin bağımsız yaşama isteği sürekli yeni Türk devleti kurma arzusunu ortaya çıkardı.

13 Mart 2018 Salı

TÜRKLER AVRUPA YA GELDİ...

Kavimler Göçünün ardından Orta Asya'dan Avrupa ya gelen Türklerin yeni bir devlet kurmaya ihtiyacı vardı. Bunun da gerçek olması için kökü orta asya ya dayanan Büyük Hun İmparatorluğunun devamı niteliğinde ki Avrupa Hun Devletinin yapması gerekiyordu.

375 yılında Balamir tarafından kurulan Avrupa Hun Devleti başkentini Etzelburg ilan etti. 4 tane imparatorları vardı. 1) Balamir 2) Ildiz(Uldız)  3) Rua 4)Atilla (Türk tarihindeki sayılı imparatolarından). Diğer üç imparatorun Türk tarihinde pek izleri olmamış lakin Atilla reisin yaptıkları günümüze kadar izleri devam etmektedir.  Avrupa ya öyle bir korku salmış ki Bizans İmparatorluğu vergi vermeye başlamış Hun devletine. Atilla rahat durur mu durmaz tabi Avrupanın tamamını fethetmem lazım demiş başlamış seferlere. 1.Balkan seferi,2.Balkan seferi, Batı Roma(Galya) seferi derken sıra gelmiş İtalya seferine. 

İtalyanları, Hristiyanları korku salmış öyle bir korku ki bu araya papa girmiş ve Atilla dan tüm Hristiyanlık adına Romayı bağışlamasını istemiş. Atilla da kabul etmiş ve geriye dönmüş. Sırada ki hedef olarak İran da ki Sasani Devletini belirlemiş lakin sefer yapamadan hastalıktan ölmüş. O ölünce 3 tane çocuğu taht kavgasına tutuşmuşlar. Bundan istifade eden Roma imparatorluğu Hunların yıkılmasına olanak sağlamışlar ve bir devlet daha tarihten silinmiştir

7 Mart 2018 Çarşamba

KAVİMLER NEREYE GÖÇMÜŞ?


Avrupa nasıl Avrupa oldu hiç düşündünüz mü? Düşünmediyseniz gelin bir düşünelim.Bundan çok çok uzun yıllar önce rahat durmayan bir Çin Devleti varmış. Tabi o zaman böyle hak, adalet, demokrasi, kanun, insan hakları gibi kavramlar yoktu. Orta Asya'nın güçlü devleti Çin insanlara zulüm ve baskı yapıyordu bundan sıkılan atalarımız yeni topraklar aramaya başladı ve uzun bir hayat yolculuğuna çıktılar. Tabi kaçışın tek sebebi Çin baskıları değildi. Büyük Hun İmparatorluğunun kendi içinde parçalanması da bu göçün en büyük sebebiydi.


İnsanlar bir yerden gitmiş bir yere gelmiş diye bakmayalım olaya sonuçta bu olay bir çağ kapatıyor bir çağ açıyor. Oradan gelen insanlar Avrupa topraklarına kültür getiriyor. Gelenek ve göreneklerini getiriyor. Kim bilebilir bizim var olan kültürümüzün başyapıtları o göç yapan insanlardır.



Peki ya kendi topraklarına izinsiz giren Orta Asyalıları, Roma İmparatorluğu nasıl karşıladı? Yav kardeşim geldiniz bütün huzurumuzu bozdunuz biz daha fazla dayanamayacağız parçalanmak istiyorum demiş olmalılar ki 2 ye ayrıldılar. Düşünüyorum da  günümüzde ki Suriyelilerin bizim ülkemize yaptığı ziyarete benzer bir durum var ziyaret demeyelim de küçük çaplı kavimler göçü diyelim. Ama Allah'tan Suriyelilerin memleketleri yakın geri dönebilirler. Velhasıl kelam olan Romalılara oldu adamların huzurları kalmadı çareyi parçalanmakta buldular.



Kavimler göçü bize  ne kazandırdı diye düşünen varsa çağ atlattı kardeşim daha ne yapsın...